Kundak; bir gün öleceklerin sarıldığı kefen ,bir gün doğacakların sarıldığı kundaktır.
Karla kaplı yollar bahara gider.
Kalemlerin lekelerini kalemler siler ancak.
Servet çoklarını yoksullaştırmış
En acınacak fakir,kalbinin kasasına kilitlen zengindir.
İnsan kendi inancına saygısızlık etmeden düşman bir inanca saygı duyamaz.
Her Fikre hürmet ettiğini söyleyenler;Fikirsizdir.
Büyük cevapları bulanlar,büyük soruları olanlardır.
Çınarlar saksılarda yetişmez.
Hiçbir kalbe,kapısı kırılarak girilemez!
Ahlak ve zarafet bütün gönül gümrüklerinde geçerli pasaporttur.
Çocuklarımızın ayaklarına batacak dikenler ya ektiklerimizdir,yada sökmediklerimizdir.
En vefakâr dostumuz gölgemizdir; O da yoldaşlık etmek için güneşli havatı bekler.
Seçkinler, beğendikçe alkışlar; halk ise alkışladıkça beğenir.
Hakiki hürriyet, yüksek fikirlere esarettir.
Pahalı başka, kıymetli başkadır.
Yüksek fikirler, yüksek dağlara benzer. Alışık olmayanları ürkütür.
Dimağların da oburu vardır; pek çok yer, pek az hazmeder.
Kütülük kapısını aralık etmeye gelmez, ardına kadar açılır.
Ümitsiz yürek, hiçbir şeyle aydınlanamaz.
Hepimiz ölümün nişanlısıyız.
Büyük kalpler, büyük binalar gibidir; daima kendilerini gösterirler.
Güzel kelebek isteyen, çirkin tırtılı ezmemeli.
Küçük kapılardan girmeye kendini mecbur bilenler, eğilirler.
Yeni fikirler uzun ömürlü olabilmek için çok yaşamış hakikatlere istinat etmelidir.
Bir hastalığı, çeken hasta da bilir, tedavi eden hekim de... Fakat, aralarında ne büyük fark var!
Midemiz için lokma ne ise, dimağımız için de fikir odur. Hepsi besleyemez, bir kısmı sıhhate dokunur, bir kısmı da zehirler.
Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler.
Akarsu, ne güzel hayat dersidir: Küçük engellerin üzerinde köpürür; büyüklerin yanından sessizce geçiverir.
İnsan, tarihe her istediğini söyletebilir, çünkü ölüler, itiraz edemezler.
Nezaket, ister iskarpin giysin ister çarık, bastığı yeri çamurlamaz.
Her yük omuzdan indirilebilir, senelerin yüklettiği yaş yükü müstesna!
İnsanları en çok sevenler, hiç şüphem yok ki yamyamlardır.
Kavak ağacını beğenen ve seven çok az kişi gördüm. Çünkü dosdoğrudur.
Kendini pek çok seven, pek az sevdirir.
Menfaat sandalyeye benzer. Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir.
Yalnız kendi nefsini düşünerek dost arayan, hizmetçi arıyor demektir.
Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir.
Yüksek tepelerde hem yılana hem kuşa rastlanır; birisi sürünerek, öteki uçarak yükselmiştir.
Bazı insanlar, birlikte düşmek için birbirine tutunurlar.
Gölgede yaşayanlar, güneşi göremezler.
İnsan yükseğe çıktıkça, pantolonundaki yamanın görünme ihtimali artar.
Yerinde sayanlar, yürüyenlerden ziyade gürültü çıkarırlar.
Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür.
İnsan için en büyük kuvvet, kendisini olduğu gibi görebilmektir.
Karga, adını değiştirse de, sesinden tanınır.
Kusurumuz ne kadar çoksa, o kadar kusur ararız.
Arzuların, kuvvetinin yetişebileceği yeri gösterir; hayallerin ise, zaafının yetiştiği yeri...
Hiç kimseye benzememek isteyen, bir karikatüre benzer.
Her mahpusa acırım, fakat batıl fikirler içinde kapalı kalanlara daha çok.
Gençlik çabuk geçer derler, maalesef ihtiyarlık da öyle...
Haykıran sükutlar vardır ki, ancak Allah işitir.
Okul arkadaşları teşbih taneleri gibidir; Tahsil biter, iplik kopar, her biri bir tarafa dağılır.
Köhne fikirler paslanmış çivilere benzer; söküp atmak çok zordur.
İlim yalnız zekayı değil, ahmaklığı da arttırır.
Kavak ağacını beğenen ve seven çok az kişi gördüm. Çünkü dosdoğrudur.
Kendini pek çok seven, pek az sevdirir.
Menfaat sandalyeye benzer. Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir.
Yalnız kendi nefsini düşünerek dost arayan, hizmetçi arıyor demektir.
Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir.
Yüksek tepelerde hem yılana hem kuşa rastlanır; birisi sürünerek, öteki uçarak yükselmiştir.
Bazı insanlar, birlikte düşmek için birbirine tutunurlar.
Gölgede yaşayanlar, güneşi göremezler.
İnsan yükseğe çıktıkça, pantolonundaki yamanın görünme ihtimali artar.
Yerinde sayanlar, yürüyenlerden ziyade gürültü çıkarırlar.
Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür.
İnsan için en büyük kuvvet, kendisini olduğu gibi görebilmektir.
Karga, adını değiştirse de, sesinden tanınır.
Kusurumuz ne kadar çoksa, o kadar kusur ararız.
Arzuların, kuvvetinin yetişebileceği yeri gösterir; hayallerin ise, zaafının yetiştiği yeri...
Hiç kimseye benzememek isteyen, bir karikatüre benzer.
Her mahpusa acırım, fakat batıl fikirler içinde kapalı kalanlara daha çok.
Gençlik çabuk geçer derler, maalesef ihtiyarlık da öyle...
Haykıran sükutlar vardır ki, ancak Allah işitir.
Okul arkadaşları teşbih taneleri gibidir; Tahsil biter, iplik kopar, her biri bir tarafa dağılır.
Köhne fikirler paslanmış çivilere benzer; söküp atmak çok zordur.
İlim yalnız zekayı değil, ahmaklığı da arttırır. En acınacak mahluk kaplumbağalarla beraber yürümeye mahkum bırakılan küheylanlardır.
Hülya ile yola çıkan menzile eli boş varır.
Köhne fikirler paslanmış çivilere benzer, çıkarıp atılmaları çok zordur.
Beşeri gafletin sınırı yoktur. Tekmesini yediğimiz bir eşek bile olsa başında bir zeka tacı tevehhüm ederiz.
Hiç kimseye benzemek istemeyen bermutat bir karikatüre benzer.
Eşeği okul müdürü yapan, dershanelerin ahıra dönüşmesinden şikayet etmemeli.
Hürriyeti su-i istimal eden ona layık olmadığını gösteriyor demektir.
Tembelin iki bahanesi vardır: “Param yok!” “Zamanım yok!”
Sayede (gölgede) yaşayanlar güneşi görmezler.
Ahmaklar yalnız güzel konuşmayı değil, güzelce susmayı da bilmezler. Sükutları kilitlenmiş boş dolaba benzer.
Alelekser demir kafesi kendimiz yapar ve içine gireriz. Sonra da hürriyetsizlikten şikayet ederiz.
Fırtına saçımı yolsun beis görmem; yeter ki bana bir fikir versin.
Hakkı kuvvetlendirmeyenlerdir ki kuvvete hak derler.
Hakiki hürriyet yüksek fikirlere esir olmaktır.
Tam bîtaraflık insan harcı değildir.
Ehliyetli ve mütavazi dolmak güç değildir; güç olan ehliyetsiz ve mütavazi olmaktır.
Kendi cehlini örtbas etmenin en kolay yolu başkalarının cehlinden yüksek sesle şikayet etmektir.
Esir ruhlu olanlar müstebitlikten lezzet alırlar.
Kösmensiz (Koçsuz) sürüde her koyun kösmen kesilir.
Sözümüz güzel olsa da ara sıra sükut ile çerçevelemedikçe sevimli olmaz. Gevezeler her ne kadar mîr-i kelâm da olsalar sevimsizdirler.
Hürriyet hürriyetin hakkını bilmeyenlerin hakkı değildir.
İğtişaş ile beslenen elbette asayişin avdetini istemez.
Kanunlar bile gereğinden fazla olursa müptezelleşir.
Lüzumsuz kanunlar kanuna istihkar doğurur.
İçerisinde inkişafa müsait ruhları neşv-ü nemadan meneden milletler çökmeye mahkumdur.
Halkı kışkırtan doğru fikirler değil; ateşli fikirlerdir. Dürüst düşünen ve mülayim söyleyenlerden hiçbir hükümet endişe etmemelidir.
Yüksek tepelerde hem yılanlara hem de kartallara rastlamak mümkündür; fakat biri sürünerek diğeri uçarak çıkmışlardır.
Sağnak altında gülen ile ağlayan belli olmaz.
En iğrenç yalan göz yaşı şekline girendir.
Ahmaklar daima nur ile alevi karıştırırlar; kendini her yakanı güneş zanneder.
Kaplan sırtı için en tahammülsüz yük merhamettir.
Şen adam güneşe benzer, girdiği yeri aydınlatır.
Yalnız seni seveni sevmek muhabbet değil; mübadelettir.
Yerinde sayanlar yürüyenlerden daha ziyade patırtı çıkarırlar.
Saadet gibi şan ve şerefi de dışarıda arama; hakiki nişan göğsün dışına değil; içine takılır
Öyle dualarımız vardır ki, kabul edilseler daha bedbaht oluruz.
|