PRATİK BİLGİ -Sütün kesilmemesi için az kar içine az karbonat atılır -Pilavın beyaz olmasi için limon sıkılır. -Kireçle boyanan mutfak nemlenmez
-Peynir tuzlu suda bekletilir. -Şekerlenen reçele her kilo için iki limon sıkıp kaynatın. - Yağlı boya lekesini terebentinle silinirse kumaşınız pırıl pırıl olur - Balık kokusunu mutfağa yayılmasını önlemek için tavanın içine bir kaç sap maydanuz atın
NÜKTE Mizaha ve nükteye ilgili olan zat, davetsiz bir arkadaşıyla oturmuş hurma yerken, yediği hurmaların çekirdeklerini arkadaşının önüne gizlice koyar.Sonra arkadaşına maşallah ne çok hurma yedin,ammada oburmuşsun.Arkadaşıda
buzuntuya vermeden;"onca hurmayı çekirdekleriyle yediğine göre benden daha oburmuşsun." der
DENEME
DENEME
DENEME
COCUKLAR iCiN SiiRLER
Sağlık Düşmanları
Yeşilay
Sağlığının düşmanları:
İçki, sigara, kumar.
Bunlara alışanlar,
Görürler pek çok zarar.
İçkinin kötülüğü,
Saymakla bitmez her an.
Katil bile olur da,
Hatırlayamaz insan.
Yeşilay’cı ol sigarayla savaş
Yeşilay’cı ol içkiyle uğraş
Yeşillensin dünyan
Yeşil kalsın rüyan.
Emine Çelik
Sivil Savunma
Savaşta ve barışta
Gerekir her zaman
Sivil savunma bilinci
Anlatılmalı her bireye
Deprem, sel, yangın
Korumalı vatanı
İnsan demek candır
Sende katıl bu gönüllü orduya
Çapa, kürek ve kanca
İnsan hayatı kurtulur anca
Deprem dedeyi izle
Elinden geleni yaparsan
Bilinçli olmaktır korunmak
Korkunun faydası olmaz ancak
Tedbiri elden bırakmazsan
Sivil savunmaya inanır
Gönüllü katılırsan
Faydalı olursun sende
07.03.2006İlhan Koruyucu
Küçük asker, küçük asker!
Vatan senden hizmet ister."
Bu ninniyle uyudum ben,
Asker gibi büyüdüm ben!..
Kalbe imân, elde silâh,
Duam şudur akşam, sabah:
"Bir asker yap Tanrım beni,
Koruyayım yurtla dini!.."
Sakarya'da kalmış babam,
Dünyâya ün salmış babam!..
Ondan miras şu yatağan,
Nasıl olmam bir kahraman?..
Dedem asker, babam asker,
Derler bize: "Er oğlu er!"
Ben de asker olacağım;
Dünyâya ün salacağım!..
Konma Bülbül Konma
Konma bülbül konma nergis dalına
Öldürürler aman bir yar yoluna
Ben de kurban olam fidan boyuna
Demeyin demeyin aman aman aman
Yarim vuruldu kanı duruldu köye duyuldu
Demeyin demeyin aman aman aman
Yarim vuruldu kanı duruldu köye duyuldu
Kaynak: Hüseyin Yazili
Yöre: Eleskirt
Bayram yapar çocuklar,
23 Nisan günü Büyük bir sevinç kaplar,
Bütün yurdun üstünü
Bin dokuz yüz yirmide
Duyuldu halkın sesi
Açıldı bu tarihte
Büyük Millet Meclisi
Bugün edildi ilân
Yeni bir Türk devleti
Bundan, 23 Nisan
Sevindirir milletiİ. Hakkı SUNAT
23 NİSAN KUTLU OLSUN HEPİMİZE 23 nisan kutlu olsun
sevelim çocuklar
gülelim bizler
23 nisan kutlu olsun
23 nisan geldi yine
neşe verdi hepimize
23 nisankutlu olsun
sevinin bizlerle siz büyükler
VATAN Atamızdan bize emanet oldu bu vatan,
Onu ebedî yaşatmak boynumuzun borcudur.
Bil ki her zaman plân yapıyor düşman,
Vatanı korumak boynumuzun borcudur.
İnmesin, göklerde dalgalansın bayrağım,
Verilir mi şehit kanıyla sulanmış toprağım?
Ölürüm de bırakmam, burası benim yatağım,
Sancağı korumak boynumuzun borcudur.
Şerefsiz hayat için, bu toprağı satanlar,
Bu milletin içine fesat ruhu katanlar,
Bunu bize yakıştırır mı toprakta yatanlar?
Türklüğü yaşatmak boynumuzun borcudur.
Tarih okusun ki, mazimiz ne imiş görsün
Her bir kötülüğü kalbinden silsin,
Düşmanımız, Türk gençliği ne imiş bilsin.
Cumhuriyeti korumak boynumuzun borcudur.
Mehmed'im ne söylese hepsi haktır,
Cumhuriyetçi gençlikte hile yoktur,
Atatürkçü olanda vatan sevgisi çoktur,
Vatanı korumak boynumuzun borcudur
NİSAN Bu ne duru sabah, ne temiz hava,
Geliyor her yandan Nisan kokusu.
Sevinçten deliye dönmüş her yuva,
Sarmış gönülleri vatan duygusu.
Gelincikler gibi al al bayraklar,
Evlerden sarkıyor, gökler de dolu.
Nabızlar pek hızlı, coşkun yürekler,
Sanki arslan bugün her Türk'ün oğlu!
Şu mini miniler tombul yanaklı,
Yerlerinde bile duramıyorlar.
Hepsinin elleri çifte bayraklı,
Gözlerinde şimşek şimşek sevgi var.
Yeniden oluyor her şey, yeniden,
Yanıyor Atatürk içimizde bak!
Atatürk, bu kara günü ak eden,
Atatürk; andımız, en kutlu sancak.
Eğlenin yavrular, gülün çocuklar.
Coşsun gönlünüzde Türklük duygusu.
Havanın bile bir coşkun hâli var,
Her yönden geliyor nisan kokusu.
Hasan Lâtif SARIYÜCE
23 NİSAN
23 Nisanı biz
Sevinçlerle bekleriz.
Bayrak,zincir,fenerle
Sınıfları süsleriz.
KONUT DEYİNCE Konutumuz sağlam olsun,
Depremde hiç yıkılmasın.
Gece-gündüz neşe dolsun,
Kem gözlerle bakılmasın.
Konutumuz geniş olsun.
Eşyalara yer bulunsun.
Merdivenler dar gelirse,
Asansörden çıkış olsun.
Konutumuz temiz olsun,
Pencereler geniş olsun.
Her adaya güneş girsin,
Perdesinde korniş olsun.
Her durağa yakın olsun,
Mobilyamız takım olsun.
Gürültüden çok uzakta.
Konutumuz sakin olsun.
Aylık gelir dolgun olsun,
Kira, biraz uygun olsun.
Çarşılara gitmek zordur,
Manava da yıkın olsun.
Her köşede oyuncaklar,
Bahçesinde salıncaklar,
Mahallemizde çocuklar,
Benimle arkadaş olsun.
Bahçesinde çiçek açsın,
Ağacında kuşlar ötsün,
Komşularla hep birlikte,
Günlerimiz güzel geçsin.
Otuz Ağustos... Ufukta bir duman, bir toz.
Türk süvarisi yürüyor; uzakta,
Top sesleri homurdanmakta.
Köpük içinde, tere batmış atlar...
Bunlar at değil.
Ayaklı kanatlar.
Sisli tepelerde gölgeler boğuşuyor
Gölgeler düşüyor, kalkıyor, koşuyor
Süngüler parlıyor,
Eziyor, vuruyor;
Mehmetçik yeni Türkiye'yi yuğuruyor.
Bir sürünün dağılışı.
Boğulan bir boğazın kısık nefesi...
Bir el, Akdeniz'i gösteriyor.
Bir el ki, bütün cihana bedel.
Uçuyor atlar, Köpüklü kanatlar.
Kaçıyor gölgeler,
Eriyor mesafeler...
Dokuz Eylül, İzmir,
Sanki bir Gelincik tarlası,
İki sevgilinin kavuşması,
Gözler yaşlı, denizler sapsarı,
Sevinç içinde çırpınıyor, Akdeniz'in Dalgaları
Samsun'da o gün doğdu
Türk'ün eşsiz güneşi,
Arasalar bulunmaz
Dünyada onun eşi.
Bütün yurt inliyordu,
Vatan gidiyor diye.
O sanki Türk yurduna
Gökten geldi hediye.
Samsun, Sivas demedi
Bütün yurdu dolaştı,
Türk'ün bu öz evlâdı
Vatanla kucaklaştı.
Bin dokuz yüz on dokuz
Türk'ün temel taşıdır.
Ardından gelen savaş
İstiklâl Savaşı'dır.
Temiz Türk gençliğine
Armağan olsun diye
Bu büyük ve şanlı gün
Bırakıldı hediye.
Ramazan Gökalp ARKIN
Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
Bugün, Atatürk'ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan
Ayrılmam Sona ermekte gün yine seninle
Akşamlar böyledir hep sessiz
Eşyalar başka yerde, ben bir yerde
Gölgen dolaşır gibi, sanki peşimde
Işıkları yakın nedir bu giz
Yokluğun da, sen de varsa, sen bu evde
Hava ağır sıkıntıda sokaklar
Sensin kaldırımlardaki bu iz
Alışmaya çalıştıkça öfke gibi
Hasret büyüyor göğsümde, sinsi, sessiz
Yaşanan Zelzeleler (Pakistan Depreminin Duyguları)
17 Ağustosta deprem felâketini
Ailecek Gölcük'te gördük biz de yaşadık.
Şimdi de vurdu yine Pakistan Milletini
9 Ekim İkibin beşte sanki biz vardık.
Allah merhamet etsin,yaşayan başka anlar
Unutulmuyor asla geçse nice zamanlar,
Felâketi görüp te içinde yaşayanlar
O günlerine döner, o günlerini yaşar...
Bazı öyle olaylar anlatmakla yaşanmaz,
Tarife imkân olmaz onu yaşayan bilir,
İşte tüm felâketler yaşanır,anlatılmaz
Acılarla doludur,yıkan bir aşk gibidir...
Sonbahar Yapraklar solmuş
Yerlerde ölü yatarken
Yağmurun altında
Şemsiye misali ıslanırken
Soranlar oldu
Nerede bu yalnız sonbahar
Günler geçti
Sonra geldi sonbahar
Uyudum uyandım
Geldi sonbahar
Dilimin ucunda
Bu mevsim seni beklerken
Umurumda mı dünya
Kalbini hissederken
Soranlar oldu
Nerede bu yalnız sonbahar
Günler geçti
Sonra geldi sonbahar
Uyudum uyandım
Geldi sonbahar
Yıldızların Altında
Benim gönlüm serhoştur
Yıldızların altında
Sevişmek ah ne hoştur Yıldızların altında
Yanmam gönül yansa da
Ecel beni alsa da
Gözlerim kapansa da
Yıldızların altında
Mavi nurdan bir ırmak
Gölgede bir salıncak
Bir de ikimiz kalsak
Yıldızların altında
Yanmam gönül yansada
Ecel beni alsada
Gözlerim kapansada
Yıldızların altında
Ne keder ne yas olur
Yıldızların altında
Çakıllar elmas olur
Yıldızların altında
Yanmam gönül yansa da
Ecel beni alsa da
Gözlerim kapansa da
Yıldızların altında